Her evde zaman zaman krizler yaşatan çatışmalar yaşanır. Anne babalar genellikle çocuklarının “tamam biraz sonra başlayacağım” deyip o biraz sonranın belirsizliğinden yakınırken, çocuklar ise en büyük sıkıntılarının “anlaşılmamak” olduğundan dert yanarlar. Bu durumda aile içi krizlerin geçiştirilmesi mi yoksa krizleri çözme becerisi mi önemlidir?
2 senedir danışmalığını yaptığım bir öğrencimin bana ilk geldiğinde inanılmaz bir “erteleme” becerisi vardı. Yapacağı her şeyi -ödevini, duşunu almayı, odasını toplamayı- tam yatma vaktinden önce 30 dakikaya sığdırıyordu. Anne bu durumdan son derece şikayetçiydi ve evde her gün en son babanın da dahil olduğu büyük krizler çıkıyordu. Öğrencime okuldan eve geldikten sonra sürekli ertelemesinin nedenini sorduğumda bana “Eve geliyorum yarım saat geçmiş annem bana dersin yok mu hadi ders çalış diyor. O gün okulum nasıl geçmiş, kendimi nasıl hissediyorum onun için hiç önemi yok varsa yoksa ders beni hiç anlamıyor. O an bütün hevesim kaçıyor ve sonra yapacağımı söylüyorum ve o gün içinde yapıyorum neden olayı bu kadar büyüttüğünü de anlamıyorum.” dedi. Anneye döndüğümde gözleri dolmuş ve asıl sorunu bulmuş gibiydi.
Biz o sırada öğrencimle konuşup hayallerini, hedeflerini, sevdiği sevmediği şeylerini ,arkadaşlarını, okulu kısacası yaşamına dair ne varsa konuştuk. Sonucunda ailesinin beklentileri ile kendi beklentileri arasında fark olduğunu ve öğrencimin onlardan sadece anlayış beklediğini ortaya çıkardık. Hayalini kurduğu kendi beklentilerini karşılayacak hayatı yaşaması için sorumluluklarını okuldan geldiğinde yatana kadar planladık (saat saat değil belirli bir zaman aralığına yayarak). Görüşmemiz bittiğinde anne yanıma gelip “ Çocuğum artık birey oluyor ve ben ona sanki hayatta dersten başka bir şey yokmuş gibi davranıyorum.” diyerek çözüm bulma becerisini devreye sokmuştu.
Aile içinde krizler çıkacaktır, çıkması doğaldır ancak üstesinden gelmenin yolu sağlıklı bir iletişim kurmaktır. Anahtarı ise onu anlamak ve dinlemekten geçer. Çocuğunuzla ödev yapma ya da ders çalışma ile ilgili sorun yaşadığınızı düşünüyorsanız belki de “hadi” ile başlayan cümleler yerine “neden” “nasıl” a geçmeniz gerekiyordur. Doğru iletişimi kurmak gençlerin sorumluluklarını artırmaya, kendi kendine karar verebilmelerine ve sorunlarla daha kolay başa çıkabilme fırsatlarını da verir.
Paylaşmaktan başka mutlulukları çoğaltan, üzüntüleri azaltan çözüm yolu olmadığını düşünüyorum. Sevgiyle kalın.